Datça, Güney Batı Anadolu’da Gökova ile Hisarönü Körfezleri arasında Akdeniz ve Ege’ye uzanan yarımadada yer alır. Muğla ilinin en batı ucu olan Datça Yarımadası, özel çevre koruma bölgesidir.
Tarihi, doğası, tertemiz denizi yılda 300 güneşli günü, en önemlisi de bol oksijeni ile terlemeden tatil yapacağınız Cennet Datça’ya yolculuğunuz sırasında, Yarımadanın Akdeniz ile Ege’nin birbirine en fazla yaklaştığı yeri olan Balıkaşıran‘ı aşıp araçla tırmanmaya başladığınızda, herşeyin değişmekte olduğunu fark edecek, ormanlarla kaplı dağlar arasında nefes kesen manzaralarla karşılaşacaksınız. Kekik, defne, çam, adaçayı, papatya gibi bin bir çeşit bitkiden yayılan güzel kokular arasında bir Akdeniz’e, bir Ege’ye uzanan enfes manzaralar karşısında hayran kalacaksınız.
Dünyada sadece Girit’te bulunduğu sanılan “Phoenix Theophrasti” denilen bir hurma çeşidi ülkemizde Datça Hurması adıyla, yolculuğunuz esnasında yeşillikler arasında Eksera Vadisi’nden geçerken rastlayacaksınız.
Datça’da konaklayacağınız temiz otellerde, pansiyonlarda güleryüzlü, cana yakın insanların sizleri beklediğini göreceksiniz. Datça’da yürüyerek ulaşabileceğiniz Kumluk, Hastanealtı Plajları ile Taşlık Plajı’ndaki termal göl size çeşitli yüzme olanakları sunmaktadır. Yine Datça merkeze 3 km. mesafedeki Kargı Koyu’nda keyifle yüzebilirsiniz. Günübirlik tekneler ile Knidos turuna katılabilir yada bir yat ile rüya gibi koylar arasında birkaç günlük mavi yolculuğa çıkabilirsiniz.
Datça ve çevresi yürüyüş sporunu sevenlere de çeşitli olanaklar sunmaktadır. Çam, papatya, kekik, badem ağaçları arsındaki patikalarda ve koylar arasında yürüyüş yapabilirsiniz. Eğer plajdan başka bir alternatif düşünecek olursanız, eski taş evleri ile yerli ve yabancı herkesin beğenisini toplayan Eski Datça’yı, Menteşeoğulları Beyliği’nden kalma camisi ile Hızırşah Mahallesini’ni, eski teş evleri ile Reşadiye’yi, yel değirmenleriyle Kızlan Mahallesi’ni gezebilir, Ege’ye uzanmak isterseniz Karaköy’ü (Körmen Limanı’nı) ve yeldeğirmenini görebilirsiniz. Ya da Palamutbükü, Hayıtbükü, Ovabükü vb. gibi koylara günübirlik çeşitli vasıtalar ile gidip dönebilirsiniz. Yaz aylarında Sömbeki Adası’na düzenlenen günü birlik turlara da Datça Limanı’ndan katılabilirsiniz.
DATÇA’NIN COĞRAFİ KONUMU
Üç tarafı denizlerle çevrili, Akdeniz ve Ege’nin buluştuğu bir yarımada olan Datça, Türkiye’nin güney kıyılarının en özgün tatil merkezlerinden birisidir. Yarımadanın 235 km’lik sahil bandı dantel gibi girintili çıkıntılı, büyüklü küçüklü koylarla bezenmiştir. Bazen dik kayalarla çevrili, bazen güzel kumsallarla. Tam 52 koy var. Bazı koyların önünde küçük adacıklar yer alıyor. Koyların bazıları oldukça büyük ve uzun kumsala sahip, bazıları çakıllı, ama hepsi tertemiz.
Datça Yarımadası, yarımadanın en dar yerinden Bencik limanından başlayıp, Balıkaşıran mevkiinden geçip Knidos’a kadar uzanan büyük bir yarımada. Haritada koptu kopacak gibi gözüken bu en dar yerin Hisarönü Körfezi’ne bakan tarafı Bencik limanı, Gökova Körfezi’ne bakan tarafı Bördübet arasındaki mesafe 800 metreye kadar iniyor.
DATÇA'NIN İKLİMİ
Coğrafya bilgini Strabon “Tanrı çok sevdiği kulunu uzun ömürlü olması için Datça Yarımadası’na gönderir,” demiş. Bu öyle boşuna söylenmiş bir söz değildir. Yörede anlatılan bir öyküye göre: Günümüzden 4-5 yüz yıl kadar önce İspanyol korsanlar Datça’nın açıklarından geçerken gemideki cüzzamlı hastaları atmaya karar vermişler ve yanaşıp Sarıliman Koyu’na bırakmışlar. Ölüme terkedilen cüzzamlılar Datça’nın bol oksijenli havasıyla iyileşmişler, yaraları kapanmış. Öykü doğru mudur, yakıştırma mıdır bilinmez ama Datça’nın iklimi ‘nin insanı sağlıklı kıldığı bir gerçektir.
Datça’nın iklimi doğal mikro klima özelliği ile nemsiz, bol oksijenli tertemiz havası ile terlemeden tatil yapabileceğiniz, kış mevsiminin hemen hemen hiç yaşanmadığı cennet bir yarımadadır. 1999’da Dünya Çevreyi Koruma Vakfı tarafından belirlenen acil olarak korunması gereken 100 yeryüzü noktasından bir tanesidir.
Datça’nın iklimi kış aylarında sıcaklıklar 12-14 derece arasında seyrettiğinden ılıman iklimiyle de aslında uzunca bir tatil dönemine sahiptir. Ocak ayında çiçek açmaya başlayan badem ağaçları gelinlik giymiş gibi ayakta karşılar baharı. Ardından renk renk anemonlar açar; mavinin, morun beyazın, pembenin tüm tonlarını görebilirsiniz. Mimozalar, papatyalar, gelincikler renk cümbüşü oluşturur. Zengin flora ve faunası ile çok sayıda endemik bitkiye yaşama imkanı verir.
2007 yılından bu yana geleneksel olarak her yıl Şubat ayının ortalarında Açık Deniz Yüzme Maratonu düzenlenmesi de güzel ve ılıman ikliminin kanıtıdır.
Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir “Datça’da İklim tam insan boyundadır. Sıcağı da soğuğu da insan tahammül sınırlarını aşmaz. İklimi paltoyla, sobayla yada yelpaze ile düzeltmeye yoktur” diyerek ne güzel tasvir etmiştir.
DATÇA'YA ULAŞIM
Ege’nin incisi Datça’ya ulaşım genellikle karayoluyla yapılmaktadır. Uçakla gelmek isterseniz, yine karayolunu kullanmanız gereken ufak bir mesafe var. Dalaman Havalimanı’na indikten sonra yaklaşık 3 saatlik bir yolculuk ile 160 km’lik bir yol sizi bekliyor olacak. Bodrum Havalimanı’na inerseniz eğer yaklaşık 4 saatlik bir yolculuk ile 234 km’lik bir yol sizi bekliyor olacak. Deniz yolculuğunu seçerseniz de Bodrum’dan Datça’ya feribot ile 2 saatlik deniz yolculuğu yapmanız gerekecek. Feribot ile gelmek isterseniz, özellikle yaz aylarında ve aracınızla birlikte gelmek isterseniz size tavsiyemiz 2-3 gün öncesinden Bodrum Feribot İşletmeciliği ‘nden yerinizi ayırtmayı unutmayın.
Datça’ya mesafeler:
- Datça – Marmaris: 70 km. (1 saat 15 dk)
- Datça – Muğla: 125 km. (2 saat)
- Datça – İzmir 355 km. (6-7 saat)
- Datça – İstanbul 882 km. (14 saat)
- Datça – Ankara 708 km. (11 saat)
Evet biraz uzaktayız ama bu sayede Datça bakir kalıyor ve Ege’nin İncisi Datça ünvanını alıyor.
Dalaman Havalimanı’ndan Datça’ya her uçak seferi için minibüs seferi olan Transfer Datça‘yı da notlarınızın arasına almanızda fayda var.